İlk olarak İsrail Ulusal Siber Direktörlük Bülteninde yayınlanmıştır
Kritik altyapılar için siber savunma, sofistike saldırılar ve genişleyen tehditler çağında giderek artan bir zorluk haline gelmiştir.
Enerji santralleri, su sistemleri, elektrik şebekeleri ve endüstriyel tesisler ulus-devlet saldırganları, organize suç grupları ve hatta terör örgütleri için başlıca hedefler haline gelmiştir.
Bu saldırılar sadece ekonomik zararla sınırlı değildir; ulusal güvenliği, kamu sağlığını ve hatta bazen insan hayatını tehdit edebilir.
En dikkat çekici olaylardan biri, ABD'deki Colonial Pipeline'a (2021) yapılan siber saldırıydı; bu saldırı, yakıt tedarikinin yaygın bir şekilde durmasına neden oldu ve hayati altyapının dijital tehditlere karşı savunmasızlığını vurguladı.
İsrail'de de elektrik şirketleri ve su tesisleri gibi kritik kurumlara yönelik saldırılar rutin hale gelmiştir.
Radware raporuna göre, İsrail 2024 yılında maruz kaldığı siber saldırı sayısı bakımından önceki yıllara kıyasla keskin bir artışla dünyada ikinci sırada yer aldı.
Aynı zamanda, hizmetleri trafiğe boğarak felce uğratmayı amaçlayan DDoS saldırılarında küresel çapta yaklaşık %550'lik bir artış yaşandı.
BT-OT Açığı: Yerleşik Bir Zafiyet
Kritik altyapının güvenliğinin sağlanmasındaki temel zorluklardan biri, genellikle düzenli olarak güncellenen ve Operasyonel Teknoloji (OT) sistemleri ile korunan Bilgi Teknolojisi (BT) sistemlerinin karmaşık entegrasyonunda yatmaktadır. Bu sistemler genellikle yerleşik güvenlikten yoksun eski teknolojilere dayanmaktadır.
Birçok OT sistemi tamamen farklı bir teknolojik ortamda geliştirilmiştir ve genellikle sık güvenlik güncellemelerini veya gelişmiş izlemeyi desteklemez. Bu durum, sofistike saldırganlar tarafından tekrar tekrar istismar edilen bir "güvenlik açığı" yaratmaktadır.
Dosya Aktarımı ve Ağ İzolasyonu Zorlukları
Kritik ağların korunması genellikle açık ağlardan tamamen izole edilmeyi gerektirir ve bu ağların içine veya dışına neredeyse sürekli veri aktarma ihtiyacından kaynaklanan zorluklar söz konusudur.
Günümüzde en çok öne çıkan çözümlerden biri Veri Diyot teknolojisiBu, güvenli ve özel bir kanal aracılığıyla kritik ağın içine veya dışına tek yönlü veri akışına izin verir.
Özellikle yüksek güvenlik sınıflandırmalarına sahip ortamlarda, bir İzole Ada Ağı da kullanılabilir. Bu, sert ayrım sağlamak ve herhangi bir yönde akan tüm verilerin filtrelenmesini, temizlenmesini ve denetlenmesini gerçekleştirmek için tasarlanmış ayrılmış bir ara ağdır.
Bir veri diyotu, akımın yalnızca bir yönde akmasına izin veren elektronik bir diyota benzer şekilde çalışır. Bu durumda, veriler yalnızca belirlenen güvenli yönde akar ve bunu tersine çevirmenin fiziksel bir yolu yoktur.
Bu çözüm, özellikle geleneksel iki yönlü iletişimi (örneğin gerçek bir TCP el sıkışması) önlediği için veri sızıntısını etkili bir şekilde önler ve düşmanca sızma riskini önemli ölçüde azaltır.
İsrail Saldırı Altında - Teknolojik ve Örgütsel Boyutlar
İsrail'in güvenlik ve teknolojik gerçekliği, yalnızca teknolojik açıdan değil, aynı zamanda kurumsal ve düzenleyici açıdan da özel çözümlere duyulan ihtiyacın altını çizmektedir.
Şirketler ve kuruluşlar, hem ulusal hem de uluslararası kurumlar tarafından dayatılan katı düzenlemelere ve yüksek güvenlik gereksinimlerine uymak zorundadır.
Buna paralel olarak, Sıfır Güven yaklaşımı - her dosya veya cihazın potansiyel bir tehdit olarak ele alınması - giderek daha kritik hale gelmektedir.
İsrail'in öne çıkan siber güvenlik avantajlarından biri, kişiselleştirilmiş hizmetler ve bilgi güvenliği kuruluşları ile ulusal kurumlar arasındaki yakın işbirliğinde yatmaktadır.
İleri teknolojinin ötesinde, güven ve işbirliği inşa edilerek her kuruluşun kendine özgü ihtiyaçlarının derinlemesine anlaşılması sağlanır.
Bu işbirliği, daha esnek ve etkili bir müdahale, daha hızlı tehdit tepkisi ve gerçek dünya taleplerine göre uyarlanmış yenilikçi çözümlerin geliştirilmesi anlamına gelir.
Sonuç Olarak
Kritik altyapı her modern devletin belkemiğidir ve bu altyapıyı korumak sadece teknolojik bir zorluk değil, ulusal bir görevdir.
Bu gerçeklik, karar vericilerin ve BT liderlerinin sürekli hazırlık yapmalarını, BT ve OT dünyaları arasında köprü kurmalarını ve tehditleri ağa sızmadan önce önleyen gelişmiş önlemleri uygulamalarını gerektiriyor.
Tehditler daha sofistike ve daha hızlı hale geldikçe, hem ulusal hem de kurumsal düzeyde en kritik olanı korumak için daha fazla yenilik ve esneklik gerekmektedir.
Adir Shorka
Çözüm Mühendisliği Müdürü IL & SEE
OPSWAT
